Hukuk Dairesi 2020/1624 E. , 2020/2230 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ: … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 12/05/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, kira sözleşmesinin sona erme tarihinin 10/02/2012 olduğunu, bir önceki kiracı olan İnşaat Akaryakıt San. ve Tic. Ltd. Şti.’den kiralananın devralındığını, devir sırasında kiralanana yapılmış olan tüm tesislerin
bedelinin bir önceki kiracıya ödendiğini belirterek kiralananın devri sırasında tüm tesisler için ödemek zorunda kaldığı 850.000 TL nin kiraya veren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, kiralananın davacı tarafından havuz ve çay bahçesi olarak kiralandığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesine göre mevcut haliyle kullanılıp aynen iadesinin gerektiğini, sözleşme hükümlerine göre kiralanana yapılan masrafların istenemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, 400.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye
mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 12/05/2010 başlangıç tarihli 10/02/2012 sona erme tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, kiralananı dava dışı bir önceki kiracıdan
devralmış, devralma sırasında dava dışı bir önceki kiracı ile 26/04/2010 tarihli protokolü imzalamıştır. Bu protokolde, yüzme havuzlu çay bahçesinin 850.000 TL bedel karşılığında tüm hakları ile birlikte
devredildiği belirtilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 12/05/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde 26/04/2010 tarihli protokole veya bir önceki kiracının kira sözleşmesine herhangi bir atıf yapılmaksızın
kira sözleşmesi yeniden düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin özel şartlar 1. maddesinde, kiracının ihale şartnamesindeki tüm şartları kabul etmiş sayılacağı, herhangi bir ihtilaf durumunda Belediyeden hiçbir hak ve alacak talep edemeyeceği belirtilmiştir. İhale şartnamesinin 6. maddesinde ise kiraya verilen çay bahçesine hiçbir şekilde ilave yapılmayacağı, yapıldığı takdirde sözleşmenin tek taraflı feshedileceği, kira sözleşmesi feshedildiğinde kiracının hiçbir şekilde hak talep edemeyeceği ve kiracının, kira süresi sonunda çay bahçesini sağlam ve noksansız teslim edeceği düzenlenmiştir. Yine kira sözleşmesinin 8. ve 9. maddelerinde, kiraya verilen çay bahçesine hiçbir ilave yapılmayacağı, yapıldığı takdirde sözleşmenin tek taraflı olarak feshedileceği, kiraya verilen yerde, her türlü onarım, ilave ve kullanım şeklinde yapılacak değişikliğin Belediyenin yazılı izni ile yapılabileceği, aksine hareket eden kiracının kira sözleşmesinin Belediyece iptal edileceğini, Belediyenin izni ile yapılan 31/07/2020 20:59 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. İlavelerin, tahliye sırasında bedelsiz olarak belediyeye devredileceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki kira sözleşmesi süre sonunda sona ermekle, davacının kira sözleşmesinde yer alan hükümler gereğince yapmış olduğu faydalı ve zorunlu masrafları davalıdan talep etmesi mümkün olmadığı gibi, davacının dava dışı bir önceki kiracı ile aralarında yapmış oldukları protokol hükümleri gereği davalının sorumluluğuna gidilmesi de mümkün değildir. Buna göre, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken sebepsiz zenginleşme hükümleri gerekçe gösterilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. Maddesi uyarınca ilk derece
mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine,
11/03/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.