13. Hukuk Dairesi 2018/2331 E. , 2020/4632 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, … Vadisi 4. ve 5. Etapları Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında hissesini tapuda davalıya devrettiğini, 120 m2 daire teslimi konusunda davalı ile anlaştıklarını, edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafça dairenin teslimi için öngörülen sürenin fazlasıyla aşıldığını, 4 ve 5. Etap inşaatlarına başlanmadığını, yerini boşaltıp kiraya çıkmak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL geç teslimden kaynaklanan kira kaybının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 13.243,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada makul teslim süresinin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile imzaladığı kadastro arsa sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafça dairenin teslimi için öngörülen sürenin fazlasıyla aşıldığını ileri sürerek, 13.243,00 TL kira kaybının davalıdan tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak üç kişilik bilirkişi kurulundan makul sürenin ne kadar olması gerektiğine yönelik rapor alınmışsa da; alınan rapora davacı taraf itiraz etmiştir. Mahkemece, davacının rapora karşı itirazı hiç değerlendirilmeksizin kurul raporu esas alınmak suretiyle makul sürenin 9 yıl olduğu kabul edilmiş ve davanın açıldığı tarih itibariyle makul sürenin dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki, mahkemece davacının itirazları değerlendilip oluşturulan yeni kuruldan ek rapor alınarak karar verilmelidir. Kaldı ki, aynı projeden kaynaklanan makul sürenin tespiti ve kira istemli çok sayıda dava açılmış olup, Dairemizce de projenin kapsamı, yapılacak hukuki ve teknik tüm işlemler tek tek irdelenip proje kapsamında başka kişilere daire teslimi yapılıp yapılmadığı da araştırılmak suretiyle makul sürenin belirlenmesi yönünde bozmalar yapılmıştır. Dairemizce verilen 2016/26197 E. ve 2019/10402 K.,2018/5155 E. ve 2019/12751 K. sayılı ve benzeri dosyalarda aynı yöndedir. O halde mahkemece, aynı konuda bozma yaptığımız dosyalarda alınan raporlarda karşılaştırılıp davacı itrirazlarını da karşılar şekilde bilirkişi kurulundan açıklamalı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak sözleşmeye göre teslimi taahhüt edilen dairenin teslimi için makul sürenin tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.