Gayrimenkul satışı Vekilin sorumluluğu

Bölge Asliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi 2019/1255 E. , 2020/4167 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
İzmir Bölge Adliyesi Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacı vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davacı vekili avukat Akın Şenol geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Hazır olan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılardan … ile aralarında, adına kayıtlı taşınmaz üzerinde inşaa edilecek 3 adet daire ve 1 adet dükkan için kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşme ile üç adet dairenin kendisine, dükkanın ise davalıya ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşme uyarınca kendisine isabet eden 1 no’lu bağımsız bölümün satışı için davalı …’a vekalet verdiğini, davalı …’ın bu vekaletle daireyi 18.12.2014 tarihinde dava dışı … …’a sattığını, bu kişinin de daireyi takriben 1 ay sonra diğer davalı …’a, …’ın da 3 hafta sonra dava dışı …’e sattığını, tüm bu işlemlerin muvazaalı olduğunu, davalı …’ın esasen mülkiyeti muvazaalı bir biçimde kasasına geçirmek için araya dava dışı … …’u sokup önce ona devir yaptığını, davalıların mülkiyetin devrini kendisinden gizlediklerini ve vekaleten hareket etmelerine
rağmen satış bedelini kendisine ödemediklerini, vekaleten hareket eden …’ın BK’nın vekalet akdi hükümlerine, bu suretle muvazaalı olarak tapuyu devralan kocası …’ın ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre dairenin satış tarihindeki rayiç bedelinden kendisine karşı sorumlu olduklarını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 95.000,00 TL’nin 18.12.2014(satış tarihi) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30/11/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 320.000,00 TL’ye yükseltmiştir.Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.İlk derece mahkemesince, davalı … yönünden; davalının, … Mah 500 Ada 167 parseldeki davacı adına kayıtlı 1.kat 1 nolu bağımsız bölümü 18.12.2014 tarihinde vekaletle satımından dolayı oluşan bedeli davacıya ödediğini kanıtlayamadığından; davanın kabulüne, davalının haksız olarak üzerinde bulundurduğu 320.000,00 TL’nin satım tarihi olan 18.12.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı vekil …’dan alınıp, davacıya verilmesine, davalı … yönünden; davalı …’ın davacının vekili olmadığı, ancak 19.01.2015 tarihli satışla satın alan, 13.02.2015 tarihli satışta da satıcı mahiyetinde bulunduğu, davacıyla hukuki fiili bağı bulunmadığı, ilk satış bedeli diğer davalı … üzerinde bulunup davacıya iade yükümlülüğü vekalet nedeniyle …’da bulunduğu görünmekle, davalının pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf yoluna
başvurulmuştur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nce de; ”İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 28/02/2017 günlü ve 2015/434 Esas, 2017/55 Karar sayılı kararı usule ve yasal düzenlemelere uygun olduğundan davacının istinaf talebinin reddine ” karar verilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
SONUÇ: Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE, 03/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Loading

Bir yanıt yazın